-

3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda Akıllı ve Enerjide Verimli Çözümler Tartışıldı

Yazar:

21.11.2015

Kişi Okumuş

0 Yorum

3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu’nda Akıllı ve Enerjide Verimli Çözümler Tartışıldı

instagram takipçi arttırma, instagram takipçi satın al, instagram takipçi kasma, instagram takipçi hilesi şifresiz


İlk günü panel ve oturumlarla geçen 3. Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu‘nda, kent içi ulaşımda enerji verimliliği ve iklim değişikliği, kentleri yaşanabilir kılan sürdürülebilir ulaşım çözümleri, yol güvenliği, akıllı şehirlerde inovatif ulaşım çözümleri, şehirlere finansal destekler ile bina verimliliği ve toplu taşıma odaklı gelişim masaya yatırıldı. Etkinliğin ikinci gününde ise, sürdürülebilir kentsel hareket planları, bina verimliliği ve kentsel tasarım çözümlerinin ele alındığı üç farklı odak grup toplantısı düzenlendi.

Açılış konuşmalarını İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi Global Direktörü Ani Dasgupta, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Yönetim Kurulu Başkanı A. Canan Ediboğlu ve WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir’in yaptığı sempozyumda diğer konuşmacılar ve paralel oturum üyeleri arasında OECD International Transport Forum Yöneticisi Philippe Crist, C40 Bölgeler Direktörü Simon Hansen, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, WRI Bina Verimliliği Yöneticisi Jennifer Layke, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Danışma Kurulu Üyesi ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. Pınar Mengüç, İl Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen gibi önemli isimler de yer aldı.


EMBARQ Türkiye, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler olarak yola devam ediyor

Açılış konuşmasında, EMBARQ Türkiye’nin bugünden itibaren WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler ismi ile WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi’nin bir parçası haline geldiğini duyuran WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir, “WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’e geçişle birlikte farklı bir yapıya da dönüşen EMBARQ Türkiye, şehirlere salt ulaşım odaklı değil entegre çözümlerle destek vermeyi hedeflemektedir. WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler olarak sürdürülebilir kent için ulaşım ve kentsel gelişimi teşvik etmek amacıyla entegre çözümler ile kirliliği azaltmak, halk sağlığını iyileştirmek, karbon gazı salımını azaltmak ve güvenli kamusal alanlar yaratmak için faaliyetler yürütüyoruz.” dedi.

Başta İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) olmak üzere Türkiye’nin birçok kentinin yerel yönetimleri ile işbirliği yaptıklarını da belirten Tekir, “BikeLab İstanbul adlı proje ile İstanbul’da güvenli bisiklet yolları oluşturulması için Hollandalı bisiklet uzmanlarını getirdik. Güvenli bisiklet kullanımını toplu taşımaya entegre ettik. Antalya, Sakarya ve Eskişehir gibi Türkiye’nin diğer şehirlerinde de bisiklet projeleri yürüttük ve yürütüyoruz. İETT’ye metrobüsün erişilebilirliği ve güvenliğinin iyileştirilebilmesi için destek sağladık.” şeklinde konuştu.

Ediboğlu: Türkiye için önerilen 6 bileşenden birisi ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması

Sempozyumda sürdürülebilir şehirlerle ilgili bilgi, tecrübe ve çözümleri paylaşacaklarını belirten WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Yönetim Kurulu Başkanı A. Canan Ediboğlu, “Amacımız, akıllı ve sürdürülebilir şehirler durağına ulaşmak” dedi.

Bu bağlamda enerji verimliliği konusuna değinen Ediboğlu, “Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre enerji talebinin 2040 yılına kadar %37 artması beklenirken, elektrik ihtiyacının %80 artış göstermesi beklenmektedir. Bu enerji talebi ve elektrik ihtiyacının ana nedeni de şehirler olacaktır. Enerji yoğunluğunun OECD ve AB-27 ortalamalarının üzerinde olduğu Türkiye için önerilen 6 bileşenden bir tanesi de ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasıdır. Enerji Verimliliği ile ilgili kanun ve yönetmeliklerde, ulaşımda toplu taşımanın yaygınlaştırılması, uygun yerlere akıllı bisiklet ağlarının kurulması, trafiğe kapalı yaya yollarının yaygınlaştırılması, yüksek verimli araçların kullanılması, alternatif yakıt teknolojileri ve yenilikçi çözümlerin uygulanması öngörülmüştür. Geliştirilmiş yenilikçi çözümler kentlerin sebep olduğu enerji kullanımını en aza indirecek yöntemler arasındadır.” şeklinde konuştu.

İklim değişikliğinin çözümü kentlerde

WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi Global Direktörü Ani Dasgupta açılış konuşmasında şunları söyledi: “Paris’teki zirveden 10 gün önce bu etkinliği yapmamız çok anlamlı. Kentler ilk kez küresel iklim değişikliğini konuşmak üzere bir araya geliyor. İnsanlar kentlerin konunun merkezinde yer aldığının ve çözümün yine kentlerde olduğunun farkına varıyor. Bugün 3,5 milyar insan kentlerde yaşıyor. Yaşanabilir ortamlar yaratmak kentler için bir zorunluluk. Bu doğrultuda ele almamız gereken üç önemli başlık; hareketlilik, daha kompakt kentler ve verimlilik. Türkiye’deki programımız ile bu konuda yerel çözümler sunmaya çalışıyoruz.”

İTÜ, ‘Yeşil Kampüs’ ile karbon ayak izini düşürüyor

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in geliştirdiği projeler ile İstanbul’a hizmet eden en önemli STK’lardan birisi olduğunu vurguladı. Akdeniz’deki şehirlerin iklim değişikliği açısından en kırılgan şehirler olduğuna dikkat çeken Karaca, “İstanbul deyince akla ilk gelen trafik problemi. Her yıl İstanbul’a 500 bin kadar nüfus katılıyor. Yeşilden griye doğru bir dönüşüm söz konusu. İTÜ olarak ‘yeşil kampüs’ mottosuyla karbon ayak izini düşürmeyi hedefliyoruz. Dünya için yapabileceklerimizi konuşacağımız bu sempozyumun oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.

“Yeşil Büyüme ve İklim Değişikliğinin Anahtarı Şehirler”

Açılış konuşması ardından, moderatörlüğünü İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen’in yaptığı; OECD ITF Yöneticisi Philippe Crist, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi Global Direktörü Ani Dasgupta ve C40 Bölgeler Direktörü Simon Hansen‘in konuşmacı olarak katıldığı “Yeşil Büyüme ve İklim Değişikliğinin Anahtarı Şehirler” başlıklı oturuma geçildi.

“Düşük karbonlu ulaşıma ihtiyacımız var”

“Kentler elektrik üreten santraller değil, kültür yaratan bahçelerdir” sözleriyle konuşmasına başlayan Philippe Crist, insanların rahat yaşayabileceği şehirlerin sürücüler dahil herkes için ilerleme sağlayacağını belirtti. Crist, “Konutlardaki elektrik ihtiyacından tutun birçok alanda enerji tüketimi artırıyor. Ancak kaynaklar sınırlı. Dolayısıyla daha düşük karbonlu ulaşıma ihtiyacımız var. Teknolojinin bunu çözmesi gerekiyor. Örneğin elektrikli araçlar bu yolda önemli bir çözüm olabilir. Şu an dünyada 500 bin civarı kayıtlı elektrikli araç var. Önümüzdeki dönemde Çin’de iki veya üç tekerlekli 21 milyon elektrikli araç daha deveye girecek. Bu araçların şehirlerde kullanımını artık reddedemeyiz. Bisiklet kullanımı da teşvik edilmeli. Yürümenin ve bisiklete binmenin faydaları, hava kirliliğine maruz kalmak ya da kaza geçirme riskinden 20 kat daha fazla.” dedi.

İstanbul’a 400 km’lik yeni metro hattı

İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, İstanbullulara bu yıl bine yakın yeni çevreci otobüs alacakları müjdesini verdi. İstanbul’un hareketlilik ile ilgili başlı başına bir problem yaşamakta olduğunu belirten Kahveci, “Bu soruna çözüm üretmek için uzmanların da desteği ile İstanbullulara çeşitli sorular yönelttik. Hareketlilik sorununu nasıl çözebileceğimizi, toplu ulaşım kullanım oranını nasıl artırabileceğimizi sorduk. Genelde araçlarımızın yeni olmadığı, çevreci olmadığı veya güvenli ve temiz olmadığı şeklinde yanıtlar aldık. Biz de bu sonuçlardan kendimize ödevler çıkardık. Yeni bir reform içerisine girdik. 3 bine yakın yeni otobüs aldık. Bu yıl bine yakın yeni otobüs daha alacağız. Hepsi de çevreci olan bu otobüslerde bisiklet aparatları da yer alacak.” dedi.

Metro altyapısı ile ilgili hedeflerini de açıklayan Kahveci, “2019 yılı için 400 km’lik bir metro hedefi koyduk. Şu an 150 km inşa halinde. Ulaşım kalitesini artırmak için çalışmalarımız bununla da sınırlı değil. Yayalaşma projelerine başladık. Meydanları yavaş yavaş araçlardan arındırmaya başladık. Elektrikli araç kullanımını filomuza kattık. Raylı ve elektrikli ulaşımı daha da yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Dolmuş sayısını önemli miktarda artıracağız. Dolmuşlarımızda çevreci bir dönüşüm de başlattık. Ücret entegrasyonunu önemli oranda başardık. Yolculara araç içi interaktif bilgilendirme yaptık. Engelli vatandaşlar için araçlarımızı düzenlendik” şeklinde konuştu.

Dasgupta: “Şehirler büyürken de çevreci olunabilir”

WRI Ross Sürdürülebilir Şehirler Merkezi Global Direktörü Ani Dasgupta, sürdürülebilir şehirlerde ana bileşenlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Sürdürülebilir kentler inşa etmek için şehirlerin yenilik merkezleri olması lazım. Sürdürülebilir şehirler insanların gelişimi için bir lokomotif görevi görüyor. Şehirler büyürken nüfus artıyor, sonuç olarak tüketim de sürekli artış gösteriyor. Bu nedenle kentlerin yaşanabilir yerler olması için çözümler üretmemiz gerek. Ancak büyürken çevreyi korumayız şeklinde bir argüman üretmek doğru değil. Şehirler büyürken de çevre korunabilir, çevreci olunabilir. Bunun dünyada pek çok örneği var. Örneğin Londra’da otomobil kullananların sayısı azaldı. Yani bazı şeyler değiştirilebiliyor. Ancak bunun için çözümler her şehir için özgün bir şekilde hayata geçirilmelidir. İstanbul’daki metrobüs uygulaması da bunun güzel bir örneğidir.”

“Vizyonumuz eşitlikçi şehirler olmalı”

Yaşanabilir şehirler yaratmada eşitliğin önemine de değinen Dasgupta, “Bunun için herkese eşit hizmet götürmeliyiz. Vizyonumuz eşitlikçi şehirler olmalı. Örneğin İstanbul’da araçların yüzde 20’si otomobillerden oluşuyor. Bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için toplu taşımanın özendirilmesi gerekiyor. Böylece ekonomi de düzelecektir. Bunun için kent liderlerine çözümler önerebilmeliyiz.”

Şehirlerin küresel sistemin parçası olduğunu ve iklim değişikliğinden sorunlu olduğunu kavraması gerektiğine dikkat çeken Simon Hansen, liderlerinin sürdürülebilir şehirler yaratmadaki rolüne değindi. Hansen, “İstanbul, C40’a üye şehirler arasında yer alıyor. Hep birlikte şehirlerin daha yeşil hale gelmesi için çalışıyoruz. Şehirler, karbon emisyonuna, dolayısıyla iklim değişikliğine neden olan yerlerin başında geliyor. Karbon emisyonu yüzde 70 oranında şehirlerden kaynaklanıyor. Eğer bir şehir lideri iseniz ve iyi bir lider olmak istiyorsanız insanların günlük hayatını nasıl kolaylaştırmanız gerektiğini de sürekli düşünmelisiniz. Son beş yılda İstanbul’un da içerisinde yer aldığı C40’a üye şehirler ve bu şehirlerin liderleri 10 binden fazla aksiyon aldı.” şeklinde konuştu.

“Sürdürülebilir Kentsel Gelişim: Dönüşüm ve Verimlilik”

Moderatörlüğünü Marmara Belediyeler Birliği Çevre Merkezi Yöneticisi Ahmet Cihat Kahraman’ın yaptığı “Sürdürülebilir Kentsel Gelişim: Dönüşüm ve Verimlilik” konulu oturumda, WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Danışma Kurulu Üyesi ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. Pınar Mengüç, WRI Bina Verimliliği Yöneticisi Jennifer Layke ve EMBARQ Mexico Şehir Networkü Koordinatörü Gisela Mendez bilgi, deneyim ve çözüm önerilerini paylaştı.

Mengüç: “Türkiye’deki 6,5 milyon binanın 2023’e kadar yenilenmesi gerekiyor”

Konuşmasında sürdürülebilir şehirlerin ortaya çıkmasında üniversitelerin rolüne değinen WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Danışma Kurulu Üyesi ve Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. Pınar Mengüç, “Üniversiteler özellikle enerji açısından sürdürülebilir şehirlere önemli katılar yapmaktadır. Bir iklim değişikliği yaşıyoruz. Binaların iklim değişikliğine etkisi oldukça önemli seviyelerde. Örneğin sıcaklık artıkça klima kullanımı artıyor. Bu sorunların üstesinden gelmek için üniversitelerden yüksek teknolojik çözümler getirecek radikal fikirler çıkmalı. Üniversitede açılan araştırma merkezleri bu açıdan oldukça önemli role sahip. Bu merkezler farkındalığı artırabilir. Bu sayede bilim yapabilir, yeni teknolojiler üretebiliriz. Bu merkezlerde nano teknolojiden sürdürülebilir finansa kadar birçok proje üretiliyor. Bu çözümlerin topluma ulaştırılması açısından STK’lar oldukça önemli. WRI gibi STK’lar ile çalışarak bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz.” dedi.

“Çözümlerin topluma ulaştırılması için birleştirici bir düşünceye sahip olmamız gerekiyor” diyen Mengüç, “Psikoloji ile mühendislik ya da mimarlık ile finans bir arada çalışmalı. Örneğin, insanlara bir çözüm götüreceğimiz zaman nasıl düşündüklerini, düşünce yapılarını bilmemiz lazım. Radikal olup bildiklerimizi unutarak elde edeceğimiz yeni bilgiler ile çözümler üretmeliyiz. Türkiye’de 6,5 milyon bina var. Bu binaların 2023 yılına kadar yenilenmesi gerekiyor. Bu da ancak yüksek teknoloji sayesinde kolay ve ucuz bir şekilde yapılabilir. Birçok üniversite, STK, bakanlıklar ortak akılla hareket etmeli. Burada amaç bu işin sonunda amaç mümkün olduğunda fazla enerji tasarrufu yapabilmek.” şeklinde konuştu.

Layke: “Her yıl 4,3 milyon kişi, konut kaynaklı kirlilikten hayatını kaybediyor”

Sürdürülebilir şehirler için binalarda dönüşüm konusu üzerinde duran WRI Bina Verimliliği Yöneticisi Jennifer Layke, “Birçok kişi binaların statik birer yapı olduğunu düşünüyor. Ancak aslında binalar bizimle çalışıyor, bize rahat bir hayat imkânı sunuyor. Şehirlerdeki alanların yüzde 50’sini binalar oluşturuyor.” diyerek “Peki, bu binalar bize uygun ortamı sunuyor mu?” sorunu yöneltti. Önemli olanın bu sorunun yanıtı olduğunu dile getiren Layke, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Binalarımız, enerji tüketiminden kaynaklanan sera gazı salımının 3’te birini oluşturuyor. Şehirler büyüdükçe, yeni binalar inşa ediliyor. Sonuç olarak daha fazla enerji tüketiyorsunuz, bu da daha fazla sera gazı emisyonu anlamına geliyor. Bina inşaatlarımızı bu şekilde sürdürmemiz durumunda 2050 yılına kadar bu emisyon iki katına çıkabilir. Binalarda bizim için uygun ortamlar yaratacak şekilde bir değişime gitmeliyiz. Yaşanabilir şehirler için binalar ile ilgili çözümler geliştirmek gerekiyor. Bunun da yolu, bina verimliliği için aksiyon ve politikalar üretmekten, binalarda yenileme için hedefler koymaktan, standartlar belirlenmekten geçiyor. Enerjide verimlik projeleri hayata geçirilmeli. Bu şekilde binalar verimli hale getirilirken temiz enerji de bölgesel bazda sağlanmalıdır. Enerji verimliliği çevremizi koruyabilir, sağlık durumumuzu iyileştirebilir. Dünyada her yıl 4,3 milyon kişi konut kaynaklı kirliliğe bağlı olarak hayatını kaybediyor.”

Mendez: “Yaşanabilir şehirler kurarak 17 trilyon dolar tasarruf elde edebiliriz”

Yeni bir iklim ekonomisi ile karşı karşıya oldukları uyarısında bulunan EMBARQ Mexico Şehir Networkü Koordinatörü Gisela Mendez ise, “Bunun için şehirler, arazi kullanımı ve enerji konularında değişiklikler yapmamız gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele için bu üç temel unsuru dikkate almalıyız. Yaşanabilir şehirler kurarak 2050 yılına kadar 17 trilyon dolar tasarruf yapabiliriz. Bu amaçla toplu taşıma ve araçlara olan talebin yönetilmesi, verimli binalar, vatandaş katılımı, kamuya açık yerlerin yönetimi gibi bir çok alanda entegre çözümler üretiyoruz.” dedi.

Kaynak: yapı.com.tr

Editörün Diğer Yazıları :

İnşaat Gündemi'ne Abone Ol!

Bu içeriği beğendiniz mi? Tüm güncel içeriklerimizden haberdar olmak için e-posta abonemiz olabilirsiniz.




YORUMLAR

İsminiz

 

E-Posta Adresiniz

Yorumunuz

GÜNLÜK DEMİR FİYATLARI

14.07.2022 Demir Fiyatları
Bölge Ø8 Ø10 Ø12-32
İstanbul 15200 ₺ 15100 ₺ 14850 ₺
İzmir 14900 ₺ 14750 ₺ 14550 ₺
Karabük 15100 ₺ 14900 ₺ 14700 ₺
Biga 14950 ₺ 14800 ₺ 14600 ₺
Payas 14850 ₺ 14700 ₺ 14500 ₺
Gebze 14950 ₺ 14850 ₺ 14600 ₺
Samsun
Ankara 15300 ₺ 15150 ₺ 14950 ₺
Bursa 15200 ₺ 15050 ₺ 14850 ₺
Kütahya
Sivas 15150 ₺ 15000 ₺ 14800 ₺
Detaylı Görünüm

BENZER İÇERİKLER

FACEBOOKTA BİZ

Facebook
Instagram
Telegram
LinkedIn
YouTube
RSS