Ankara Mimarlar Odasının Dava Ettiği Otel Ulusal Mimarlık Ödülüne Finalist Oldu

2012 yılında yapımına başlanılan, ancak Ankara Mimarlar Odası tarafından otelin inşaat yapımı ruhsatının iptali için mahkemeye başvurulan ve yapımına 11 ay süre ile ara verilen Uçhisar Ariana Otel, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) tarafından 15. Ulusal Mimarlık Ödüllerinin en yaygın ve önemli kategorisi olan ‘Yapı Dalında Ödül Adaylığı’nda finale kalan oteller arasında yer aldı. Mimarlar Odası tarafından beş kişilik seçici kurul yüzü aşkın başvuru arasından Ariana projesini ödül adayı (finalist proje) olmaya ve sergilemeye değer 14 projeden biri olarak belirledi.

Ariana Otel İnşaat Proje Koordinatörü Sercan Soybaş, yaptığı açıklamada, “Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği tarafından yapılan yarışmada otelimiz yapı dalında ödül adaylığına layık görüldü. Ancak Ankara Mimarlar Odası Şubesinin yaptığı itiraz üzerine oda yönetiminin bağımsız seçici kurul değerlendirmesine rağmen Ariana projesini ödül süreci ve sergisi dışında tutma kararı aldığını öğrenmiş bulunuyoruz” dedi. Soybaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Mimarlar Odası Ankara şubesinin çevre dokusuna ve bölge mimarisine uyumsuz diyerek dava ettiği, kaybettiği, daha sonra mahkeme kararına itiraz ederek Danıştay’a taşıdığı ve devam etmekte olan davaya konu olan Uçhisar’daki Ariana Sustanabile Luxury Lodge projesi bu yıl düzenlenen Türkiye Mimarlar Odası XV. Ulusal Mimarlık Ödülleri’nin en yaygın ve önemli kategorisi olan Yapı Dalında ödül adaylığına değer bulundu. Mimarlar Odası tarafından belirlenen 5 kişilik seçici kurul yüzü aşkın başvuru arasından Ariana projesini Ödül Adayı (finalist proje) olmaya ve sergilenmeye değer 14 projeden birisi olarak belirledi. Sonuçları 16 Mayıs tarihinde Ankara’da ilan edilen ödül programına Mimarlar Odası Ankara şubesinin yaptığı itiraz üzerine oda yönetiminin bağımsız seçici kurul değerlendirmesine rağmen Ankara Şubesine arka çıkarak Ariana projesini ödül süreci ve sergisi dışında tutma kararı aldığı öğrenildi. Mimarlar Odası genel merkezinin bu kararını yadırgıyor ve protesto ediyoruz; ancak bu keyfi ve antidemokratik tasarruf projemizin değerinin tarafsız bir seçici kurul tarafından ülkenin en yaygın ve önemli mimarlık ödülünde tescil edilmesi gerçeğini değiştirmemektedir. Aksine böylece Ankara şubesinin tüm nesnel kanıtlara rağmen ısrarla sürdürdüğü haksız iddialarının imar açısından olduğu gibi mimari açıdan da geçersizliği bir kez daha doğrulanmış bulunmaktadır. Projemizle ve mimari düzeyi ile bir kez daha gurur duyuyoruz. Projenin ve değerli tasarım ekibinin zarar gören manevi haklarını tazmin için yapılacak girişimlerin de destekçisi olacağız.”