ANKARADA YIKILAN İSTİNAD DUVARI

ANKARA DA YIKILAN İSTİNAD DUVARI İLE GÜNDEME BAKIŞ-KADERİMDE BU DA MI VARDI

 

Maalesef güzel ülkemde şaşırmadan geçirdiğimiz bir gün olmuyor ki bizi şaşırtsın. Birkaç gündür gündemde yer alan Ankara da yıkılan istinad duvarı haberi ile ülkemizde inşaat sektöründe kontrol mekanizmasının ne kadar eksik olduğunu tüm şeffaflığıyla gözler önüne serdi.

Ülkemizde bulunan yüzlerce üniversiteden yetişmiş, eğitim almış, ihtisas sahibi yüzbinlerce inşaat mühendisimiz maalesef başka sektörlerde boy göstermekteler. Kendi geleceklerini eğitim aldıkları uzman oldukları severek ve büyük bir zevkle gittikleri bölümden bulamayınca ne yazık ki başka arayışlar başka yollar aramak zorunda kaldılar.

Ve bu durumdan kaynaklı inşaat mühendislerimiz, statikçilerimiz sokaklar da iş aramakla vakit geçirirken bir yandan da gün geçtikçe şefsiz, mühendissiz, kontrolsüz binalarımız teker teker çöküyor yıkılıyor bir nevi yıktırılıyorlar. Yenilemek değişmek çağa ayak uydurmak tabi ki güzel bir şey ama bilinçsiz kontrolsüz yapılan değişim ileriye taşımaz tam tersi daha geriye de götürebilir. Şanslı günümüzdeydik ki istinad duvarı yıkıldıktan sonra duvarın ait olduğu bina yıkılmadı ve herhangi bir can kaybımız olmadı. Ama olmaması bir daha olmayacak anlamına gelmiyor ne yazık ki. Olsaydı kaza mı olacaktı, cinayet mi olacaktı ya da meşhur bir şarkımız var “kaderimde bu da mı vardı” denilecekti bilemiyorum.

Eski yapı yıkılacak, yıkım ruhsatı alınıyor fenni mesul sadece imza atmakla kalıyor yıkımın ne zaman yapılacağını bilmiyor. Yıkım yapılırken yan ve komşu yapılara olan ilişiğini incelemek gerekli önlemleri almak, cadde ve sokaklarda güvenliği sağlamak sağlattırmak, yapılmadığı zaman işi durdurma yetkisine sahip olan şefimiz işe gelmiyor yapı denetim gelmeye üşeniyor, belediye mühendislerimiz kontrol etmiyor. Yapıyı doğa kanunlarına ve kalfamız Enver ustayla baş başa bırakıyoruz bir nevi.

Aynı şekilde yapı yapımında da aynı döngü devam ediyor. İmzacı şeflerimiz (hayati şartlar için mecbur kaldıkları için ) yapı adresini bilmiyor isg kuralları uygulanmıyor iş ve işçi sağlığı tamamen umursanmıyor. Bu kontrol mekanizması böyle devam ettiği sürece daha nice duvarlar yıkılır, daha nice binalar boşaltılır. Bina da yıkılır, mahallede yıkılır, ülke de batar. Bu olaydan sonra yıkılan duvarın etrafındaki 21 bina boşaltılmış. 21 bina!! artık siz düşünün.

Ne yapılabilirdi boş gezen statikçilerimizden bir kaçının fikrini alıp, tam zamanlı çalışan fazla değil 1 tane mühendis çalıştırıp işi kolayca çözebilirdik. Duvara gelince zemin etüdünden zemin değerlerine göre bi takım çalışmalar yapılabilirdi. Eğer yapacağımız zemin ile ilgili bir durum yoksa çevreden bir risk oluşturuyorsa belediye tarafınca mühendislerden ya da üniversitelerin ilgili bölümlerinden statik raporlar istenebilirdi hem mevcut yapıyı hem de istinad duvarı korumak amacıyla. Kademeli hafriyat alma, kuyu temel, fore kazık, çivi ankraj vb. sadece bir kaçı.

Her yıl o kadar mühendisimiz boşuna mezun oluyor maalesef. Daha kötüsünün olmaması için elimizden gelenin fazlasını yapmak zorundayız.

Daha güzel şartlarda daha güzel imkanlarda daha güzel yarınlarda görüşmek üzere .

Sağlıkla kalın sağlıcakla kalın.

İnşaat Mühendisi

NESİM SARİALTUN

İns.muh.nesimsarialtun@gmail.com

Editörün Diğer Yazıları :

• Yeni Dünya “İNŞAAT”