“Dicle Vadisi için Direneceğiz”

Diyarbakır’ın en önemli tarihi ve doğa miraslarından Dicle Vadisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başvurusu üzerine ‘Yapı Rezerv Alanı’ ilan edildi. Karar, Bakanlığın başvurusu üzerine İl Toprak Koruma Kurulu tarafından 14 Kasım’da alındı. Dicle vadisinin 7 bin 517 dönümlük kısmının tarımsal nitelikten çıkarılarak, yapılaşmaya betonlaşmaya açılmasına karşı demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve meslek odalarının tepkileri devam ediyor. Kentte, AKP hükümetine öfke büyüyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dicle Vadisi’ni yok etmeye hazırlanırken yaşamlarını ve geçimlerini vadinin verimli topraklarından sağlayan yurttaşlar gazetemize konuştu.

“İnşaata İzin Vermeyeceğiz”

Dicle Vadisi’nde hormonsuz kendi doğallığında sebze üretildiğini söyleyen Halil Aslan, “Biz vadiye hiçbir şekilde dokunulmasını istemiyoruz. Bu projenin yapılmasındaki amaç buradaki örgütlülüğü, halkın birliğini kırmak. Tarım alanları yok olunca insanlar şehre doğru yönelecek. Şehirde bu insanlar ne yapacak? Bir işleri yok, burada az çok sebze ekerek geçiniyorlar. Çoluk çocuk aç sefil halde ne yapacak? Biz Dicle Mahallesi halkı olarak burada herhangi bir inşaat başladığında direneceğiz bu vadinin yok olmasına izin vermeyeceğiz” diyor.

“Karadeniz’de ve başka yerlerde olduğu gibi biz de çoluk çocuk yollara çıkıp direneceğiz” diyen Aslan, “Akreplerin, tomarların önüne geçeriz izin vermeyiz. Geçen yıl hevsel için direndik Bu can bu bedende oldukça izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Çocuklarım da Burada Büyüyecek”

İktidarın ve milletvekillerinin kendilerine rant alanı oluşturmaya çalıştığına dikkat çeken Ali Kaya, “Çevre Bakanlığı bu alanları tarım arazisinden çıkarıp, yapılaşmanın yolunu açtı biz bunu görüyoruz. Gerçeklerin farkındayız” diyor. “Bizim buradaki halk, bunu istemiyor. Arkadaşlarımın hepsinin vadide bahçeleri var. Kimi ticari olarak sebze, meyve üretiyor kimisi de evinin yazlık, kışlık yiyeceklerini karşılamak için vadinin toprağını ekip biçiyor” diye konuşan Kaya şöyle diyor: “Domates, patlıcan, salatalık hepsi burada yetişiyor. Bu bin yıldır böyle devam ediyor. AKP, Türkiye’nin her yerinde tarım arazilerini inşaata açıyor. Bu halk kendi alanına el uzatılmasına izin vermez.” “Ben burada doğdum, büyüdüm çocuklarım da burada hayatlarını sürecek” sözlerini kullanan Kaya, devletin böylesi bir projeyi kent halkına sorması gerektiğini ifade ediyor.

“Vadi Yoksullarındır”

İnşaat ile birlikte vadinin doğallığının bozulacağını söyleyen İhsan Çağlak, “Dicle Vadisi güzel bir yer, dünyayı bana verseler burayı hiçbir yerle değiştirmem. Buranın doğası, havası, suyu başkadır” diyor. Tüm hayatının bu vadide geçtiğini kaydeden Çağlak, “Diyarbakır’ın en güzel yeri burası, her türlü canlı burada yaşıyor. Sahipsiz, yoksul insanların da yeridir burası, vadi olmadan bu insanlar yaşayamaz” diye konuştu. Vadinin yoksulların elinden alınarak, zenginlere verilmek istendiğini vurgulayan Çağlak, “AKP nereye elini uzatırsa orası zenginlerin yeri oluyor. Herkes kendi çıkarını düşünüyor kimse fakiri düşünmez. Yaz aylarında burası ekilip biçiliyor bir sürü insan burada çalışıyor” dedi.

“Tarım Yapılıyor…”

Hayri Hınıslı, Dicle Vadisi’nde tarımsal faaliyet yapılmadığını iddia edenlere tepki göstererek, “Gelip görsünler. Vadiden geçimini sağlayan nice insanlar var. Marul, yeşil soğan, ıspanak lahana ekenler var, meyve ağaçları var. Bin çeşit kuş türü yaşamakta” diyor. Dicle Vadisi’nde on gözlü köprü ve tarihi değirmenin olduğunu söyleyen Hınıslı, “Diyarbakır’ın en sulak arazisi buradadır. Ben ve komşularım vadiden geçimimizi sağlıyoruz. Doğa olmazsa bu canlılar nerede yaşayacak? Proje yapanlar çıkar peşinde” vurgusu yapıyor.

Diyarbakır Kültürüne Sahip Çıkar

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Koruma ve Danışma Kurulu Başkanı Necati Pirinççioğlu, “Diyarbakır kurulduğu günden bu yana hevsel bahçeleri ve Dicle vadisinde tarımsal faaliyetlerin sürdüğünü görmek mümkün. Tarih boyunca Dicle vadisi, kentin sebze, meyve ihtiyacının karşılanması adına önemli bir noktada duruyor” dedi. Dicle vadisinde tarımsal faaliyetlerin hala devam ettiğini vurgulayan Pirinççioğlu, “Tarımsal faaliyet hiç bitmedi. Bitmemesi için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kültür Bakanlığı ile beraber 2000’li yıllarda UNESCO yolcuğuna çıktı” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hiçbir kuruma danışmadan vadiyi yapı rezerv alanı ilan ettiğini belirten Pirinççioğlu, “UNESCO adaylığı tehlikededir. Hevsel de olduğu gibi Diyarbakır halkı, Dicle vadisi için bu duyarlığı gösterecektir. Dicle vadisinin nerdeyse tamamını tehdit eden bu durum karşısında Diyarbakırlıların kentine kültürüne sahip çıkacağını düşünüyorum” sözlerini kullandı.

Editörün Diğer Yazıları :

• Dicle’deki HES’lere “Dünya Mirası” İptali
• Hevsel Bahçeleri Korunuyor
• Dicle Nehri “Dere” Statüsüne Alındı, Kıyı İmara Açılıyor
• Dicle Vadisi Ranta Kurban Ediliyor
• Dicle’deki 3 HES Projesi İptal Oldu