İNŞAAT MÜHENDİSİ VE MİMAR DOST OLAMAZ…

İnşaat Mühendisliği disiplini ve mimarlık disiplini sanki birbirine çok yakın gibi görünsede, biraz düşününce bunun aslında böyle olmadığı idrak edilir.İnşaat Mühendsileri ile mimarlar çalışma aşamasında birbirleriyle irtibatta olurlar , ama bu irtibat inşaat mühendisinin makine mühendis ile, veya inşaat mühendisinin elektirik mühendisi ile irtibatından farklı bir şey değildir.Yeni bir proje aşamasında İnşaat Mühendisi ile Mimar dost olamaz.İnşaat Mühendisi ile Mimar birbirine rakiptir.Mimar estetiği öne çıkarır, mümkünse hiç kolonsuz yapı ortaya çıkarmaya çalışır.Hatta mimar yerçekimine karşı gelen direk havada kendi kendine duran tasarım yapmaya çalışır.Mimarın ayagı yere basmaz.İnşaat Mühendisi ise Mimarın düşündüğünün tam tersini düşünür.

 

Malesef ülkemizde Mimarlar deprem konusunda son derece yetersizdir.Sanki deprem denilen olgu sadece İnşaat Mühendislerinin tekelindedir.Sanki deprem denen olgu sadece İnşaat Mühendislerini ilgilendirir.Nasıl ki deprem mühendisliği denen bir disiplinden söz edilebilirse, deprem mimarlığı denilen bir disiplinden de söz edilebilir.Ne zaman ki mimarlar deprem mimarlığı olgusunun farkına varırlarsa işte o zaman İnşaat Mühendisleri ile Mimarlar dost olabilir.

 

Depremde hasar görmüş bir yapıda hemen akla İnşaat Mühendisi gelir.Hesabını kim yaptı, şantiye şefi kimdi, inşaatı kim denetledi vb.Oysa deprem hasarlarından sadece İnşaat Mühendisi sorumlu tutulmamalıdır.Mimari tasarımında ortaya çıkan hasarda payı vardır.Tartışılabilir olan ise sadece mimarı tasarımın bu hasardaki payıdır.Malesef şu anki yönetmeliklerimiz bile mimarların lehinedir.

 

Bir bina tasarlamak tabiiki kabiliyet, bilgi ister.Ancak bu binayı ayaklandırmak, dik tutabilmekte en az mimari tasarım kadar önemlidir.Tasarlanan birşey kagıtta kalırsa birşey ifade etmez.Ancak hayata geçirilirse bir anlamı olur.Yapıya anlam verende İnşaat Mühendisleridir.

 

Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu düşünülürse İnşaat Mühendisliğinin Mimarlığın önünde olması gerektiği sonucu çıkarılabilir.Çünkü yaşam herşeyin önündedir.Ancak mimarlar kendilerini daha iyi pazarladıklarından, yapıları daha iyi sahiplendiklerinden Mühendislerin bir adım önünde olmayı başarmışlardır.Hatta binalar bile Mimarların adıyle anılır.Kısa vadedede malesef bu durumun değişmesi zor gibi görünüyor.

 

Son paragrafta da şunları belirteyim.Bu yazıyı bir İnşaat Mühendisi yazdı.Dolayısıyle tam bir objektiflikten söz edilemeyebilir.Ama yazı gerçeklikten uzak da değildir.Buna benzer bir yazıyı bir Mimar kaleme alsa muhtemelen Mimarları göğe çıkarırdı.Onlarda objektif olamazdı.İnşaat Mühendisleri ile Mimarların fikir birlikteliğinde olduğu tek konu, birbirlerini sevmemeleridir.

 

 

Ahmet ÇELİKKOLLU

İnşaat Mühendisi

ESKİŞEHİR

 

 

 

Editörün Diğer Yazıları :

• MÜHENDİSLİKTE TASARIM VE ANALİZ
• TAŞIYICI SİSTEM TASARLAMAK……
• TANIMLI DEPREMLER
• İDEAL KAT YÜKSEKLİĞİ
• İNŞAAT MÜHENDİSİNİN YAPTIĞI EN KOLAY ŞEY…