TOKİ Konut İhtiyacını Karşılayabiliyor mu?

Çocukken deli gibi çizgi roman okurdum. Bir oturuşta en kabadayısından üç beş tanesini hatmederdim. Ama Kızıl Maske’nin yeri ayrıydı. Bir kere o Fantom’du ve ormanda on kaplan gücündeydi. Yüzü bir maskenin arkasında saklıydı belki ama kerametin maskede değil arkasındaki öznede olduğunu okuyan bilirdi.

Bizde de kahramanlar var aslında. Alın size TOKİ. Söylenenlere bakarsanız ekonominin motoru aslında kendileri… ” İnşaat ya Resullalah!” mottosuyla güzel günler bize muştulandığından beri, beton duvarlarla örüyoruz ana yurdu dört baştan. Sanırsın memleket şantiye. Yapı harcından bir efsane yarattık son 12 senede. Kafamızı nereye çevirsek her yerde o ve onun eserleri. Biz el-aman ettikçe, o yetti yanı başımızda. Fakire umut, garip gurebaya sıcak yuva oldu.

…Çizgi romanımız böyle devam edip gidebilir elbette ama sanki gitmiyor. Belli ki hikayede aksayan bir şeyler var. Kahramanımızın uçmaları, kaçmaları bir illüzyondan mı ibaret yoksa? ‘Harç bitti yapı paydos’ mu aslında? Sonuçta roman bu… Hikâye yani, kurgu…

Rakamlarla istediğiniz kadar oynayın, istediğiniz kadar hoplatın onları, zıplatın. Oysa iki kere iki hep dörttür. Yok, dört değil de yirmi iki oluyorsa kurgudur, hikayedir, düpedüz efsanedir.

Türkiye ‘de yıllık konut ihtiyacı kabaca 600 bin adet. Bunu bir kenara yazalım. On beş sene evvel kirada oturanların toplam nüfusa oranı yüzde yirmi üç. Bunu da bir kenara yazalım. Şimdi bugüne doğru gelelim. Madem yılda 600 bin yeni konuta ihtiyaç var, demek ki 2003’ten bugüne 6 milyon 600 bin konut yapılmış olmalı ki, en azından yıllık ihtiyaç karşılansın. Vatandaşın cebinde üretilen yeni konutların tamamını satın alma takati var ya da yok o ayrı mesele. Ama bu kadar konut üretilmiş mi üretilmemiş mi bizim derdimiz şimdilik bu.

Evet, o kadar yeni konut üretilmiş. Peki kim üretmiş? Romana bakarsan efsane üretmiş olmalı. Oysa efsanenin ürettiği konut sayısı 600 bin. On iki senede bir senelik ihtiyaç kadar. Ürettiğinin garip gurebaya dokunanı da devede kulak: En kabadayısından 145 bin.

Peki on beş sene evvel kirada oturanların oranı ne kadar düşmüş? Hiç. Koca bir hiç. O zaman da kirada oturanlar toplamın yüzde yirmi üçü, şimdi de.

Demek ki neymiş? Fantom on kaplan gücünde değilmiş.

Kaynak : Radikal

Editörün Diğer Yazıları :

• TÜİK konut satışı verilerini açıkladı
• Kira mı, kredi mi?
• Kentsel Dönüşüme Karşı Direnip Kazandı, Davanın Sonucunu Görmeye Kalbi Yetmedi
• Türkiye genelinde konut satışları arttı
• İhaleniz mi var ?