ULI Türkiye “Saha Gezi’leri Tomtom ile Devam Etti

Beyoğlu’nda, Tomtom Kaptan Sokak’da gizli bahçelerin, avluların etrafında bulunan 17 binanın yeniden tasarlandığı Tomtom Gardens; tarihi binaların, içinde yer aldığı tarihsel dokuya tümüyle uygun biçimde yaşam bulduğu bir dönüşüm projesi olarak nitelendiriliyor. Arazi geliştirme, yapı tasarımı ve inşası konusunda Türkiye’den “örnek projeler”i işaret etmek amacıyla düzenlenen gezinin içeriği ULI’nin “Case Study” formatına uygun biçimde kurgulandı. Proje yatırımcısı ve geliştiricisi; mimari tasarımın ve yerleşimin yatırıma kattığı değeri, tercih edilen malzeme ve sistem çözümlerinin nedenlerini, konutların pazarlama ve satışında izlenen yaklaşımı ve bunun sonuçlarını, yakın çevresinde yerini almış olan butikler, tasarım dükkanları, restoranlar ve kültür-sanat merkezlerini de dahil eden bir etkinliğin parçası olarak, profesyonel izleyici grubuna aktarıp, deneyimlerini paylaştılar.

 

Proje gezisi kapsamında ilk konuşmayı yapan ULI Türkiye Başkanı Ayşe Hasol Erktin, Urban Land Institute (ULI) hakkında kısa bir bilgi verdi. ULI’nin kar veya çıkar amacı gütmeyen, bağımsız bir düşünce kuruluşu olduğunu ifade eden Ayşe Hasol Erktin, “ULI, kent toprağının en iyi şekilde kullanılması için bütün paydaşları bir araya getiren bir düşünce kuruluşu olarak hizmet veriyor. Kar amacı gütmediği için de bütün grupları eşit bir ortamda bir araya getirebiliyor. Burada da yapmak istediğimiz kentle ilgili kamu, üniversiteler, kullanıcılar, geliştiriciler, yatırımcılar, inşaatçılar, danışmanlar olmak üzere bütün paydaşları bir araya getirip en doğrusunu yakalayabilmek” dedi. Erktin, yaklaşık 2 ay önce Tekfen Bomonti Apartmanları ile başlattıkları ve İstanbul içindeki iyi örnek kabul edilebilecek yerleşimleri içeren gezilerinin ikincisini düzenlemekten memnuniyet duyduklarını sözlerine ekledi. ULI’nın bu sene misyon olarak İstanbul’da iyi örnek kabul edilebilecek, bulunduğu yere katkı getirebilecek projeleri göz önüne sermek, bunları mümkün olduğu kadar kamuoyunun gündemine getirmek için bir çaba başlattığına dikkat çeken Erktin, Bomonti ile başlattıkları bu çabayı Tomtom ile devam ettiklerini belirtti.

 

ULI Yönetim Kurulu Üyesi Firuz Soyuer ise, konuyla ilgili şunları söyledi: “En iyi kullanım gösteren uygulamalar bizim çok ilgimizi çekiyor. İki ayda bir yaklaşık bir etkinlik yapacağız. Kente artı değer kazandırmış bir geliştirme projesi olabileceği gibi kentle bağlantısı olan başka bir proje de olabilir. Paydaşları herhangi birileri de olabilir. Kent toprağı için dikkati çeken bir şey yapılmış olması bizim için en önemli nokta.”

Tarihi dokuda özel bir proje

Beyoğlu’nda hep örnek bir proje yapma arzusu ile arayış içerisine girdiklerini belirten Krea Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Kodal, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu arayış sırasında bir tanıdığımızın ortaklık teklifi ile hayalini kurduğumuz projeyi yapma fırsatı bulduk. Tomtom Kaptan Sokağa, yıllarca çok gidip geldim. Sokağı biliyordum; ama sokakta avlu olduğunu bilmiyordum. Avluyu gördüğümde mutlaka burada bir şey yapıyor olmamız gerekiyor dedim. Burayı gördükten sonra avlunun etrafındaki 7 bina, ardından sokağın köşesinde yer alan kırmızı bina, en son da kapalı otoparkın bulunduğu adada 4-5 binayı satın aldık. Şu an geldiğimiz nokta da 17 binadan oluşan bir proje söz konusu. Mahalleyi incelediğimizde 1890’lı yıllarda İstanbul’un en prestiji semti olduğunu keşfettik. Tarihi dokusuna ve 1927 Pervititch haritalarına baktık. O dönemim en varlıklı ailelerinin ve yabancı okulların bu yapılara sahip olduklarını gördük.” Tomtom’un özlenen mahalle kültürünün yaratılabileceği ender mahallelerden biri olduğunu kaydeden Hakan Kodal, buranın Türkiye’nin mozaiğini taşıdığını vurguladı. Tomtom Gardens’ın, İstanbul’un tarihi dokusuna yakışan örnek bir yenileme projesi olduğunun altını çizen Kodal, projedeki bitişik bina ve avlu stilinin Avrupa kentlerinin de özelliği olduğunu kaydetti.

 

Proje başlarken mahalle sakinleri ile görüştüklerini, demir ve alçıpan ile ilgili işleri de mahalle esnafına verdiklerini dile getiren Kodal, önce mahalleyi sahiplendiklerini ve mahalleliye değer verdiklerini göstermeye çalıştıklarını söyledi. Mahalle halkına değer verdikçe onların da değer verdiğini sözlerine ekleyen Kodal, “Bizden daha çok projeyi sahipleniyorlar. Bizim yaptığımız bir mimari proje olmaktan çıktı. Konut yapalım diye yola çıktık. Sonra bu avlunun etrafındaki güzel binaları görüp, burada kimler yaşabilir derken önce bizler taşındık. Tomtom Gardens projesi, bizim gözbebeğimiz oldu” dedi.

Fonksiyonel yaşam alanları

3 etaptan oluşan Tomtom Gardens projesinin ilk etabı hakkında detaylı bilgi veren Krea Gayrimenkul Genel Müdürü Dilek Sayar Arditi, birinci kısmın yaklaşık 10 bin metrekare ve 7 binadan oluştuğunu belirtti. Proje alanı içinde yer alan avlunun ilk başta çok kötü durumda olduğunun altını çizen Dilek Sayar Arditi, “Mahallenin geri kalanında yer alan Fransız Sarayı ve Venedik Sarayı’nın bahçesi, İtalyan Lisesi bahçesi gibi korunmuş bir alanlar mevcut. Bunların bir parçası olabilecek bir bahçeyi yaratma fikri ile yola çıktık. Hayalimiz, bu mahalleye kendi özünde özlediği hayatı geri vermekti. Bir parça da yapabildiğimizi düşünüyoruz. Daha da ilerleyecek yolumuz var” dedi.

Projenin birinci etabında ilk 3 binayı bitirdiklerini ve şu an tamamen oturulur vaziyette olduğunu dile getiren Arditi, binalardan birinin tarihi eser olduğunu sözlerine ekledi. Bina adlarının hepsinin Pervititch haritalardan eski sahiplerinin adları ile aynı olduğunu kaydeden Arditi, tarihi yapıların dış vasatlarının tamamını koruyarak, içlerini yenilediklerini söyledi. Tasarım sırasında yaşanan en büyük zorluğun binaların çoğunun 2. derece tarihi eser olması sebebiyle mevcut strüktüre çok fazla müdahale edilememesi olduğuna dikkat çeken Arditi, bunun da konjonktüre uygun planların tasarlanmasında zorluklara sebep olduğunun altını çizdi. Yapım sırasında yaşanan en büyük zorluğun ise fiziksel zorluklar olduğunu sözlerine ekleyen Arditi, konuyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Tomtom Gardens kent merkezinde, bitişik nizam yapıların ve konsoloslukların arasında geliştirilen bir proje. Ayrıca hemen yanı başında okulun olması da yapım sırasında bir diğer dezavantajdı. Malzemelerin giriş çıkışları, çalışma saatlerinin ayarlanması ve güvenlik gibi konulardan dolayı bu projede çok rahat hareket edemedik. Geldiğimiz noktada oldukça iyi fonksiyon gösteren binalar yarattık.”

 

3 binada 51 tanesi konut, 4 tanesi de işyeri olmak üzere 55 ünitenin bulunduğunu belirten Arditi, birinci etabın kalan diğer 4 binasının 2017’nin başında biteceğini söyledi. Projenin ikinci etabına da 2017 yılında başlayacaklarını vurgulayan Arditi, 2018’in ortasında da ikinci etabı tamamlayacaklarını ifade etti. Bu etapta Mimar Halil Onur ile çalıştıklarının bilgisini paylaşan Arditi, “Dışı koruduğumuz için önemli olan iç kısımları korumaktı. İçler de dar alanlar olduğu için çok efektif çözülmesi gerekiyordu. O anlamda mimarisi çok mühimdi. Halil Onur, hem dışının korunması hem de içinin çözülmesinde bize çok yardımcı oldu” dedi.

Ticaret ve tasarım ön planda

Krea’nın bölgede ticari gayrimenkulde genişleme düşüncesinin bu proje ile hayata geçmeye başladığını dile getiren Arditi, özellikle İstiklal Caddesi ve Galataport aksında bulunan projenin, ileriye dönük olarak önemli bir ticari potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Projenin ilk kısmının tamamen konut ve birkaç tane dükkandan oluştuğunu sözlerine ekleyen Arditi, burada öncelik hedefin çöküntü alanının bir yaşam alanına dönüştürülmesi olduğunu belirtti. İkinci ve üçüncü etaplarda ise, ticari alanların daha fazla olduğunun altını çizen Arditi, hedefin buranın yaşayan bir mahalle haline gelmesine katkı sağlamak olduğunu söyledi. Kendilerinden önce tasarımcıların bu mahalleyi keşfettiğini ifade eden Arditi, “Tasarımcılar, burada bir ticari potansiyel oluşturmuşlar. Burayı ciddi bir tasarım mahallesi haline getirmek için ilk adımı atmışlar. Elimizde bulundurduğumuz portföyle bu yolda ilerlemeyi düşünüyoruz. Tasarımın her çeşidine odaklanan bir mahalle yaratmak adına efor sarf ediyoruz” dedi.

Projenin 3. etabı için de Mimar Han Tümertekin ile çalıştıklarını söyleyen Arditi, şu bilgileri aktardı: “3. etabın olduğu yerde bulunan otopark alanı için mimarımızın çizdiği projede daha yaratıcı olabiliyoruz. Dış ve iç alanları daha rahat çözebiliyoruz. Burada yine avlusu olan bir bina yapacağız. Tomtom Gardens ile paralel, aynı konsept üzerinden tamamlanacak bir proje planladık.”

Tomtom Gardens’ın yaklaşık 18 bin 500 metrekareden oluşan bir proje olduğunu ifade eden Arditi, bütün projenin 2019 ortası gibi biteceğini söyledi. Tomtom mahallesini çok sevdiklerinin altını çizen Arditi, mahallenin orijinal hayatının geri kazandırılmasının kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çekti. Arditi, Tomtom Gardens’a kentsel dönüşüm projesi olarak başlamadıklarını; ama ciddi bir dönüşüme başladıklarını ve bu mahallede büyümek istediklerini sözlerine ekledi.

 

Konuşmasının ardından projeyle ilgili soruları yanıtlayan Arditi, daha sonra katılımcılara projeyi gezdirdi.

3. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında düzenlenen ULI Saha Gezisi, daha sonra herkese açık bir panelle son buldu.

kaynak:Yapi.com.tr

Editörün Diğer Yazıları :

• KREA Gayrimenkul Lizbon’a açılıyor
• Krea Gayrimenkul, Lizbon’a açılıyor!
• Manavgat Side’de kentsel tasarım başlıyor!
• TOKİ Çankırı Kale Altı Kentsel Dönüşüm Projesi’nde son durum!
• Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinden Kandıra’ya 13 proje!